Ebru Şen Psikolog ve Pedagog

Kukla Terapisi

Çalışma Alanları

boy-and-a-pirate-puppet-2021-08-30-08-10-38-utc_5EQ3BSLH__

Kukla Terapisi

Kuklalar psikoloji alanında hem tanılama hem de terapi sürecinde uzun zamandır kullanılmaktadır.

Kuklanın psikoterapide ilk ve en kapsamlı kullanımı 1935’li yıllarda Bender ve Waltman tarafından yapılmıştır. Bu ikili Newyork’taki Bellevue Hastanesi’nde Psikiyatri bölümündeki çocuklara kukla terapisi uygulamışlardır.

Kukla terapisi yolu ile çocukların ifade edemediği duygu, düşünce ve çatışmaları ifade ettiklerini görmüşlerdir. Daha sonra bu hastanedeki çocuklar için “Afrikada’ki Casper” adında bir kukla oyunu üretmişlerdir. Casper yabancılarla dolu bir dünyaya giden küçük bir çocuğu temsil etmiştir.

Bu oyunu izlerken çocukların kuklalarla etkileşime girmesi sağlanmış, sonrasında ise kukla üzerinde çocuklarla tartışarak çocukların hissettiklerini kukla oyununa projekte etmelerine izin vermişlerdir.

Bender ve Waltman (1936), kuklanın öfkesini ve anne-baba ve kardeşleri ile olan ilişkisini ifade etmede çok etkili olduğunu gözlemlemişlerdir. Öfke ve sevginin dengeli ifadesinin çocukta bulunan problemleri çözdüğüne inanmışlardır.

Kukla oyununda asıl terapötik gücün oyun sonrasındaki tartışma kısmı olduğunu vurgulamışlardır. Bu ve benzeri oyunlar dışında Bender ve Waltman kukla atölyeleri açmışlar ve burada çocukların kendi kuklalarını üretmelerini sağlamışlardır.

Kuklaların terapisinin terapide kullanımı, çocukların sorunlarını ve kendilerini sözel olarak ifade edemeyişlerinden ötürü, duygu ve düşüncelerini kuklalarla ifade etmelerinden doğmuştur. Çocuklar kuklalarla kendilerini özdeşleştirebilir, kuklalar hayatlarındaki önemli kişiler yerine veya öfkelerini yansıttıkları cansız bir nesne yerine de geçebilir.

Çocukların İfade ettikleri duygular ve düşünceler yargılanmadığından ve kuklaların hakimiyetinin kendilerinde olduğundan çocukların egolarının güçleneceği varsayılmaktadır.

Kuklanın Terapide Kullanımı

Kukla terapide birçok şekilde kullanılmıştır. Bu kullanımları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür:

  • Çocuk kuklaların karşısında serbest bırakılır. Çocuk kuklalardan dilediklerini seçer ve onlarla ilgili bir öykü kurgular. Terapist öyküyü analiz eder çocuk hakkında içgörü edinir. Bu yöntem kuklanın çocuğu değerlendirmede, tanılamada projektif test gibi kullanımını içerir. Terapist edindiği bilgiye göre değerlendirmesini yapar.
  • Çocuk kuklalardan dilediğini seçer ve öykü kurgular. Daha sonra terapist çocukla birlikte bu öykünün çocuk hakkında ne söylediğini birlikte değerlendirirler.
  • Çocuk kuklalardan dilediğini seçer ve seçtiği kuklalar ile bir öykü kurgular. Bu öyküyü kuklalar ile anlatır. Terapist öyküyü öykü içindeki çözümsüzlükleri, çatışmaları, bilişsel hataları ve duygu yüklerini yeniden düzenleyerek öyküyü çocuğa geri aktarır.
  • Terapist çocuğun var olan sorununa iyi gelecek bir oyun/terapötik bir öykü kurgular. Bu oyunu kuklalarla canlandırır. Çocuk bu oyunu izleyerek kendi sorununa yönelik bir çıkış yolu bulur.

    Kaynakça: M.Teber; Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Çocuklarda Görünen Davranış Sorunlarının Çözümüne Etkisi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi.
Placeholder Image